Bozkurt
Ege’yi İç Anadolu’ya bağlayan trenler, ovanın düzlüklerinde ilerliyerek bozkurt istasyonuna ulaşır. Sarı badanalı kırmızı kiremitle örtülü, nice treni ağırlyan küçük bir istasyon biansıdır bu. Denizli’nin bu güzel ilçesinin çeperinde yer alan istasyon binasını geçip şehrin merkezine adımınızı attığınızda szi huzur veren bir sakinlik karşılar. Sabahın Bozkurt’a özgü o ince serinliğinde kent sakinleri bisikletleriyle sokakları doldurur, pekmez, çörekotu yağı satan tezgahlar dizilir.
Odun sobasının yandığı kahvehanelerde taze çaylar demlenir. Bozkurt yeni bir güne hazırlanır. Günlerden cumaysa yörenin taze ürünleriyle dolu bir pazar şenliği yaşanır. Kentin merkezine doğru ilerlediğinizde karşınıza belediye binasının yanında avlusunda bisikletlerin sıralandığı, nitelikli ahşap işçiliğiyle göze çarpan Bozkurt Çarşı Camisi çıkar. Kentde küçük bir gezinti yaparsanız üzreinde hala geçmişin soluğunu taşıyan mavi çerçeveli pencere ve kapıları olan kerpiç evleri görebilirsiniz. Çoğunlukla az katlı olan evlerin bagçelerinde ezan çiçekleri, çiğdemler, ters laleler sizi karşılar. Bir muhacir eviyse meyva ağaçlarının yanıda bir muhacir fırınını görürsünüz. Düğün öncesiyse arka arkaya yapılan kolaçların kokusu etrafı sarar. Evde güzel bir telaş yaşanır. İlçe sınınrına yaklaştığınızda evlerin sona erip bağlar ya da ekilmiş tarlalarla ovaya karıştığını görürsünüz.
Hambat Ovası’ndaki Kavşak
Bozkurt ilçesi, Denizli’nin doğusunda bulunuyor. İlçe topraklarının büyük bir kısmı Hambat Ovası’nda. Bozkurt ilçe merkezinin Denizli şehrine uzaklığı 52 kilometre. Büyük Menderes Vadısi’ni takip eden tarihi güzergahta. Güneyde Maymun Dağı, kuzeyde Söğüt Dağlaı’yle çevrelenen Hambat Ovası, yöre şairi Ozan Efe’nin deyişiyle yeşil yamalı sofra bezi gibi serilmiştir. Nice kervanlara geçit olmuş yollarında farklı medeniyetlerin asırlık izlerini taşır. Bu coğrafya antikçağlardan bu yana bir geçiş yeri. Efes’ten Pmfilya’ya giden antik Roma yolu; Konya, Beyşehir ve Eğridir’den Laodikea ve Ayasuluk’a giden Bizans yolu buradan geçmiştir. Ova ismini Bozkurt’la aynı ovayı paylaşan komşu Çardak ilçesindeki anadolu Selçukluları tarafından I. Alaaddin Keykubad döneminde 1230 yılında yapılan Han-Abad Kervansarayı’ndan alır. Ozan Efe’nin üzerine şiir yazdığı dağ sıralarıyla çevrelenen geniş düzlükleriyle yılın her mevsimi farklı renklere bürünür. Ovanın topraklarında günü selamlayan güneş, en son komşu coğrafyalardaki dik yamaçlı başı karlı Honaz Dağı’nın ve Efekli Dağları’nın zirvelerinie terk eder. Bozkurt’da karasal iklim özellikleri ağır basan bir geçiş iklimi kuşağındadır. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı geçer. Yözölçümü yaklaşık 400 kilometrekare olan Bozkurt ilçesinin toplam nüfusu yaklaşık 12 bin 700.
Dünden Bugüne
Bozkurt ilçesi 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında Balkanlar’dan göç eden muhacirler tarafından kuruldu. Kurulduğu yıldan 1955 yılına kadar köy satüsünde bulunan yerleşim, 1955 yılında bucak, 1956 yılında ise belediye oldu. Bozkurt’un ilçe olması 3644 sayılı kanun ile 1990 yılında gerçekleşti. Ardından İnceler Mahallesi ile Armutalan, Avdan, Alikurt, Başçeşme, Cumalı, Hayrettin, Baklan kuyucak, Mecidiye, Sazköy, İnceler Tekkesi, Tutluca ve Yeni bağlar köyleri Çardak ilçesinden ayırlarak Bozkurt’a bağlandı. Bozkurt’ ismini veren 1930’lu yıllarda (sözlü kaynaklara göre 1936) ovanın ortasında bu istasyonda konaklayan Atatürk’ün verdiği tahmin ediliyor. Osmanlı salnamelerinde geçen Kurt ve Alikurt köylerinden dolayı bu ismin konulmuş olabileceği yolunda da bir rivayet var. Bozkurt ismini almadan önce Hamidiye ve Mamudiye isimli iki köyden oluşmaktaydı. Sultan II. Mahmut zamanında yerleşenlerin köylerinin adına mahmudiye, Sultan II. Abdülhamit zamanında yerleşenlerinde hamidiye olarak adlandırıldığı tahmin ediliyor.